Oral kavite (ağız boşluğu) dediğimiz dudak, dil, bademcik, damak ve ağız tabanı kanserleri bu gruba girmektedir.
Ağız boşluğu (oral kavite ) kanserleri baş boyun kanserleri arasında gırtlak (larinks) kanserlerinden sonra ikinci sırada yer alır. Genellikle orta yaş ve üzeri insanlarda görülür, erkeklerde iki kat daha fazladır.
Ağız boşluğu kanserleri içinde en sık ağız tabanı ve dil kanserleri görülür, bunu dudak ve bademcik kanserleri takip eder.
Ağız boşluğu kankserine yol açan nedenler;
- Sigara ve alkol kullanımı ağız boşluğu kanserlerinde en önemli etkendir.
- Kötü ağız hijyeni,
- Diş eti , yanak veya dili sürekli tahriş eden diş protezleri
- Genetik faktörler, kötü beslenme, kötü yaşam koşulları
- İnsan papilloma virüsü (HPV)
- Uzun sure güneş ışığına maruz kalmak, cilt ve dudak kanserlerinde etkendir.
Ağız boşluğu kanserinin belirti ve bulguları ;
Ağız içinde ve dudakta üç haftadan daha uzun süren ve geçmeyen yara
Dudak, dil veya ağız boşluğunun herhangi bir yerinde sert kitle
Ağız içinde tekrarlayan kanamamalar
Çene hareketlerinde kısıtlılık
Sebepsiz diş kayıpları,
Yutma güçlüğü,
Dili hareketlerinde kısıtlılık, ağrı
Kulağa vuran ağrı,
Boyunda veya çene altında şişlik
Ağız boşluğu kanserinin tanısı;
Tüm kanserlerde olduğu gibi ağız içi ve dudak kanserlerinde erken tanı hayati önem taşımaktadır.
Ağız içi ve dudak kanseri şüphesinde ayrıntılı bir kulak burun boğaz muayenesi yapılmalıdır. Bu muayene sırasında hekim şüpheli bir lezyon tespit etmişse, bu şüpheli bölgeden alınan biyopsi materyalinin patolojik olarak incelenmesi ile kesin konmaktadır.
Kanserin derecesini ve yayılımını saptamak için boyun ultrasonu, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme, pozitron emisyon tomografisi gibi görüntüleme yöntemlerinden faydalanılmaktadır.
Ağız boşluğu kanserinin tedavisi;
Erken dönemde tespit edilmiş ve başka bölgelere yayılmamış ağız içi ve dudak kanserlerinde tedavi şansı çok yüksektir. Bu kanserlerde ağız içinden girilerek lazer veya soğuk bıçak destekli endoskopik veya robotik cerrahiler ile tedavi mümkündür. Hastalık ilerlemiş ise daha ileri cerrahi tedavi yöntemleri gerekmekte, ek olarak boyundaki lenf bezleri de temizlenmektedir. Bu hastalarda cerrahi tedaviye ek olarak radyoterapi ve kemoterapi de gerekli olabilmektedir.
Tedavi sonrasında bu tür hastalara özel eğitimler, egzersizler ve psikolojik destek gerekebileceği unutulmamalıdır.